Kapatmak için ESC tuşuna basın

Umut Varol Online Fitness Koçluğu

3 | Mental Dayanıklılık İnşa Edilebilir Mi?

Mental dayanıklılık inşa edilebilir mi? Bu konuyu irdelemeye çalışacağız. Mental dayanıklılık inşa edilebilir mi? Aslında bu sorunun kısa yanıtlarını önceki bölümlerde ele almıştık. Bugün ise birkaç örnekle daha derine dalmaya çalışacağız.

Ben Umut Varol, geçmiş askerlik yaşamım ve sonrasında devam ettiğim antrenörlük kariyerim boyunca elde ettiğim tecrübelerle mental dayanıklılık konusunu irdelemeye ve bu konuda kendinizi geliştirebilmeniz için size destek olmaya çalışıyorum.

Bölüm 4 : Şikayet Döngüsü Nasıl Erezyon Yaratır, Sizi Nasıl Zayıflatır?

Mental Dayanıklılık Nedir?

Mental dayanıklılığın inşası dediğimiz zaman aklımıza şunlar gelmeli; pes etmemek, odaklı şekilde çalışabilmek, devamlılık sağlayabilmek, engeller karşısında ayak diremeden uyum sağlayarak üstesinden gelmek, plansız değişikliklerde stres seviyesini düşük tutabilmek ve yüksek strese karşı kendi kalkanımızı geliştirmek. Benzer şekilde birçok konu da ele alınabilir. Aslında daha fazlası olabilmek için, içten gelen dürtüyü oluşturabilmek demek sanırım yanlış olmaz.

Orduların Mental Dayanıklılık Eğitimi

Mental dayanıklılığın inşası için en çok çalışan kurumlar genellikle ülkelerin ulusal ordularıdır. Amerikası, İngilteresi, Fransası, Hindistanı ve bizim ülkemiz. Her ordunun, askerini daha yılmaz hâle getirmek, zor şartların üstesinden gelecek şekilde zihinsel olarak hazır edebilme isteği, verdikleri taktik eğitimle paralel gidecek şekilde düzenlenir.

Hollywood filmlerinden çok aşina olduğumuz Seal kurslarında, kursiyerlerin sürekli zorlayıcı fiziksel eğitimlere maruz bırakılması, soğuk suda uzun süre bekletilmesi, sonu gelmeyen yürüyüşlere çıkarılmasının amaçlarından bir tanesi, fiziksel performansın arttırılmasından daha çok, zihinlerinin limitlerini anlayabilmeleri ve vücutları tükendiğinde zihinleriyle ona nasıl hükmedeceklerini öğrenmeleri içindir.

Fiziksel Kapasite ve Zihinsel Dayanıklılık

Şunu biliyoruz ki, fiziksel olarak bir branşta en üstün olan kişiler olimpik sporcular ve fiziksel performansın gelişimini en iyi şekilde onların antrenörleri biliyor. Ordularda verilen bu kurslar, mesela Seal kursunu ele alalım, orada sürekli yaptırılan yıpratıcı eğitimler fiziksel gelişim sağlayabilir ama en üst seviyede fiziksel gelişim için uygun olmayabilir. Beslenme, dinlenme ve yüklenme döngüsü son derece verimsizdir.

Peki neden bu kadar bu kursiyeri yıpratıcı şekilde fiziksel olarak zorluyorlar? Çünkü tek amaçları fiziksel kapasite artışı değil, mental olarak daha dayanıklı hale getirme isteği. Benzer eğitimler bizim ordumuzda da birçok yerde yapılıyor veya yaptırılıyor. Bu tip yerlerde, insanları sınırlarını keşfederler. Sınırlarını keşfedebilmek için zorlanmaları gerekir. Bazen bu zorlanmalar insan üstü seviyeye çıkabilir. Belki Kripton gezegeninden gelen süpermen değiller ama eğer en yakın topluluktan bahsedeceksek, evet bu insanlar en yakın topluluklar olabilir. Çünkü onlar sınırlarını keşfediyor ve mental olarak birçok eşiği geçtiler.

Hep aklıma gelir, insan sınırını zorluk olmadan keşfedebilir mi? Siz sınırlarınızı biliyor musunuz? Kendi isteğinizle, korkunun yükseldiği, vücudun stresten ezildiği, ölüm tehlikesi olacak kadar yüksek bir aktiviteye katıldınız mı?

Programların Oluşturulması

Efendim bu orduların hazırladığı programlar, birçok bilir kişiden destek alınarak oluşturulur; bazen psikologlar, bazen antrenörler, bazen de bu yollardan geçmiş tecrübeli kişiler. Böylesine güçlü kurumlar tarafından hazırlanan bu programlarda kursiyerlerin mental dayanıklılığını arttırmak için çaba gösteriliyorsa, en başta sorduğumuz sorunun cevabını almış olur muyuz? Mental dayanıklılık inşa edilebilir mi? Evet, edilebilir.

Bu podcasti yapmamın en büyük amacı bu sorunun yanıtını aramak ve yöntemleri keşfetmek ve size aktarmak. Neden birileri yapabiliyorken, birileri yapamıyor. Her şeyi yapmak zorunda değiliz. Burada anlatmak isteğim, yapmak istediğimiz, başarmak istediğimiz bir konuda neden vazgeçiyoruz, neden devam edemiyoruz. İşte bu soruların cevabını bulduğumuzda daha fazlası olabiliriz.

Doğuştan Güçlü mü, Sonradan Geliştirilebilir mi?

İnsan mental olarak güçlü mü doğar, yoksa sonradan mı geliştirilir? Bu soru aradığımız yanıtı bize verebilir. Şimdi sizinle bir fikir jimnastiği yapalım. Elimizde bir çift tek yumurta ikizi olsun. Birkaç yıl sonra bu ikizleri birbirinden ayıralım ve farklı ortamlara koyalım.

Bir tanesi, 20 yaşına kadar ev içerisinde, genellikle ekran karşısında, yemeği sürekli önüne getirilen, her daim rahat ettirilen, kendisinin prens veya prenses olduğu hissettirilen bir ortamda büyüsün. Diğeri ise kendisinden sorumluluklarının yerine getirmesi beklenen, hayata dair hedef koymanın öğretildiği, başarısızlıkları için öz eleştiri yapmanın öğretildiği, mücadele yeteneğinin geliştirilmesi için takım veya bireysel spora yönlendirilmiş, gerçek sosyal ilişkiler kuracak şekilde büyütülsün.

İkisi de 20 yaşından sonra öngörülemez bir zorlukla karşılaşsın. İkisinin benzer tepkileri vermesi beklenebilir mi? Sizce hangisi daha kolay bu zorlukla başa çıkabilir? Benim görüşüme göre ilk kardeşin eli ayağı birbirine karışırken ve çözüm için yardım beklerken, diğeri çok daha yapıcı tepkiler verebilir. Sizce durum ne olur?

Okuduğum bir makalede, “Zihinsel dayanıklılık doğuştan gelebileceği gibi zamanla bu düzeyin arttırılabileceği araştırmalarla gösterilmiştir. (1)” ibaresi geçiyordu. Buna benzer okuduğum birçok kitapta da zihinsel dayanıklılığın geliştirilebileceğinden bolca bahsediliyordu. Yani bizim geldiğimiz noktada, bunun bir yetenek olduğu ve geliştirilebilir olduğu açıktır.

Uyumluluk ve Nöroplastisite

Hayat tecrübelerimiz bize gösteriyor ki, insanın uyum sağlama yeteneği doğuştan gelir ve karşılaştığı durumlara uzun süre maruz kalırsa buna göre şekillenebilir. Diyelim ki, sizi şimdi Monako’ya, milyarderlerin arasına ışınladık. 5 tanesi de sizle arkadaşlık etmeyi kabul etti. Orada 1-2 yıl kadar zaman geçirirseniz, bakış açınızda, olayları değerlendirme şeklinizde ve yaşam stilinizde değişiklik olur mu, olmaz mı?

Düşünsenize çevrenizde, F1 pilotları, başarılı yatırımcılar, dünya ticaretine yön veren tacirlerle her gün buluşuyor ve sohbet ediyor, birlikte birçok yere gidiyorsunuz. Fikirlerini öğreniyor ve neden vazgeçmeden devam ettiklerine tanık oluyorsunuz. Acaba bu kadar üst seviyede başarılı insanların düşüncelerine maruz kalmak zihninizde bir şeyleri değiştirir mi?

Diğer yandan hikâyeyi şu şekilde de kurabiliriz. Özel kuvvetlerde görev yapan bir timin içine sizi aldık. Eğitimlerine katılmaya başladınız, birlikte spor, atış, tatbikat yapıyorsunuz. Dağda bayırda geziyorsunuz, onlardan öğreniyorsunuz. Sadece onların ortamını solumaya başladınız. Birkaç yıl o gruba dahil oldunuz. Acaba birkaç yıl sonra eski halinize göre neler değişir?

Peki şimdi çok başka bir senaryoya bakalım. Evdesiniz. Konfor alanınız hiç terk etmiyorsunuz. Akşamları TV, dizi, gündüz yıllardır devam ettiğiniz mutlu iş ortamı; hayatınızda belirgin değişiklik olmadan geçen birkaç yıl.

Sadece mantıklı şekilde bu üç durumu karşılaştıralım. Bakış açınızda ve zihninizde neler değişir? Zihniniz bu durumlara göre şekillenir mi, şekillenmez mi? Biz buradan şunu kolayca çıkartabiliriz, zihnimiz belli ölçüde şekil almaya uyumludur. Buna nöroplastisite deniyor. Tekrarlayan maruz kalmalar sonucunda beyinde oluşan değişimler. Veya kitabi tanımıyla; “sinir sisteminin yapısını, fonksiyonunu ve bağlantılarını, yeniden organize ederek iç ve dış uyaranlara yanıt verme becerisi.” Beyin oldukça esnektir ve tıpkı kaslarımız gibi nasıl kullanıldığına bağlı olarak güçlenip zayıflayabilir.

Refleksler ve İçsel Dürtü

Eğer bilgisayar oyunlarına merakınız varsa, sürekli pratik yaptığınız konsol tuşlarını sizin bir parçanızmış gibi kullanmaya başlarsınız. Veya araba kullanırken bir süre sonra ne yaptığınızı düşünmeden tepki verirsiniz. 

Bir iş adamıyla yemeğe çıkmıştım bir süre önce. Fine dining tipi bir restorana gittik ve içecek için ş*r*p almaya karar verdik. Burada alkol güzellemesi yapmıyorum, alkol sağlığa zararlıdır. Gelmek istediğim nokta, bu kişi menüyü enine boyuna inceledikten sonra bir tanesine karar verdi. Fakat seçtiği ürün en iyisi değildi. Bir şeyler atıştırdıktan sonra konu konuyu açınca ben de meraktan irdelemeye başladım. Şarap hakkında iyi bir donanımı olduğunu anlayınca neden bunu seçtiğini sordum, daha farklı bir seçenek olabilirdi. Bu konu hakkında birlikte biraz fikir yürüttüğümüzde bunu refleks olarak yaptığını fark ettik. Gösterdiği refleks fiyat-performans refleksiydi. Uzun yıllardır ticaret yapmanın getirdiği doğal hareket tarzı. İşte bu, maruz kalınan dış etkilerle geliştirdiği içsel bir dürtü.

Zihinsel dayanıklılıkta, çok benzer şekilde geliştirilen bir yetenek. Zaman içerisinde zorluklara maruz kalmak, bunlar karşısında olumlu tepkiler vermek, tekrarlayan durumları ölçüp tartmak, duygusal esnekliği sağlamaya çalışmak ve sonucunda mental dayanıklılığın gelişmesi. Evet, mental dayanıklılık inşa edilebilir. Erken dönemde belki biraz daha kolay olabilir fakat her durumda daha fazlası olabilmenin bir yolu vardır.

Sonuç

Bu konu yanlış anlaşılsın da istemiyorum. Evet mental dayanıklılık geliştirilebilir. Fakat sadece istemekle veya düşün olsun demekle, içi boş vaatlerle elde edilmesi pek mümkün değildir. Kendinizi bu konuda eğitmeniz ve zaman alacağını bilmeniz en önemlisi. Olaylara verdiğiniz tepkileri ölçmeli, değerlendirmeli, nasıl daha iyisi olabileceğini tartmalısınız. Kendinizi değerlendirmeyi öğrenmelisiniz. Bu sayede mental olarak daha güçlü bir hâle gelebilirsiniz. Adım adım, uzun vadede gelişebilecek bir yetenekten bahsediyoruz.

Hepimizin yukarıda verdiğimiz senaryolarda olduğu gibi, özel kuvvetlerle veya milyonerlerle vakit geçirme şansımız maalesef yok. Bizi ele alacak ve eğitimsel şekilde yol gösterecek liderleri bulma şansımız yok. Bu konular üzerine tecrübelerini ve bilgilerini paylaşacak insanları her köşe başında soru yağmuruna tutma ihtimalimiz de yok. Bunun kestirme bir yolu da yok. Umuyorum ilerleyen bölümlerde birçok kişiyle bu konuları konuşup sizlerin dinlemesi için buraya getireceğim.

Ben Umut Varol bugün size bildiklerimi ve düşüncelerimi aktarmaya çalıştım. Gelecek bölümde mental dayanıklılığa zarar veren bir detaydan bahsedeceğim. Faydalı olması dileğiyle, sağlıcakla ve güçlü kalın.

  • (1) Yılmaz, A. (2021). Sporda Zihinsel Dayanıklılık. Uluslararası Dağcılık ve Tırmanış Dergisi, 4(2), 23-42. https://doi.org/10.36415/dagcilik.975076

Umut Varol

Merhaba, Umut Varol ben. Sistem Mühendisi, Mustafi Yüzbaşı ve Kıdemli Vücut Geliştirme§Fitness Antrenörü'yüm. Amacına ulaşmak isteyen profesyonel ve amatörlere online fitness koçluğu yapıyorum. Mental dayanıklılık konusunda ilham vermek için, "🎙️Kurşun Geçirmez Zihin" isimli podcastimde her hafta bir konuyu ele alıyorum. Fitness ve beslenmeyle ilgili blog yazılarımı burada paylaşıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir